veriler için Armonize Mal Tanımı ve Kodlama Sistemi (The Harmonized Commodity
Description and Coding Systems) kısaca Armonize Sistem kullanılırken, toplulaştırılmış
veriler için ise Uluslararası Standart Ticaret Sınıflaması (SITC Rev.3, Standart
International Trade Classification) kullanılmaktadır.
Mobilya, Standart Uluslararası Ticari Sınıflandırmaya (SITC) göre 821. ve 872.4.
bölümlerde sınıflandırılmıştır. Mobilyanın SITC-Standart Uluslararası Ticari
Sınıflandırılması aşağıda verilmektedir.
SITC Kodu - Ürün Tanımı
821.1 – Oturmaya mahsus mobilyalar (yatak haline getirilebilen türden olsun
olmasın), bunların aksam ve parçaları
821.2 – Yatak takımı eşyası ve benzeri eşya
821.3 – Metalden mobilyalar (başka yerde sınıflandırılmayan)
821.5 – Ahşap mobilyalar (başka yerde sınıflandırılmayan)
821.7 – Diğer maddelerden mobilyalar (başka yerde sınıflandırılmayan)
821.8 – 821.3, 821.5 ve 821.7 grubundaki mobilyaların aksam ve parçaları
872.8 – Tıpta, cerrahide, diş hekimliğinde ve veterinerlikte kullanılan mobilyalar,
bunların aksam ve parçaları.
» Kısa anlamda Armonize Sistem, geniş anlamda ise Gümrük Tarife İstatistik Pozisyon
Kodları (G.T.İ.P.) esas alınarak oluşturulan mobilya ürün tanımları aşağıda verilmektedir.
GTİP Kodu – Ürün Tanımı
9401 - Oturmaya mahsus mobilyalar, bunların aksam ve parçaları
9402 - Tıpta, cerrahide, diş hekimliğinde ve veterinerlikte kullanılan mobilyalar,
bunların aksam ve parçaları
9403 - Diğer mobilyalar, bunların aksam ve parçaları
9404 - Somyalar, yatak takımı eşyası ve benzeri eşya
(*) 5429 Sayılı Türkiye İstatistik Kanununun gizli verilerle ilgili maddesi uyarınca bilgiler verilmemiştir.
Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre ISIC-REV.3 No: 331020, 3611-3614, 361511
ve 361512 numaralı alanlarda tanımlanan mobilya grubu ürünlerde 2009 yılı üretimimiz 6
milyar 360 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.
Türk mobilya endüstrisi, genelde çoğu geleneksel yöntemlerle çalışan atölye tipi, küçük
ölçekli işletmelerin ağırlıkta olduğu bir görünüme sahiptir. Buna karşın özellikle son 15-20
yıllık süreçte küçük ölçekli işletmelerin yanı sıra orta ve büyük ölçekli işletmelerin sayısı
artmaya başlamıştır. TÜİK Genel Sanayi ve İşyerleri Sayımı verilerine göre sektör 150.427
kişiyi istihdam etmektedir. Bu alanda faaliyet gösteren işletme sayısı ise 34.438’dir.
Fabrikasyon üretim yapan firmaların, istihdam düzeyi ile paralel olarak büyük firmalardan
oluştuğu düşünülmektedir. Fabrikasyon üretim yapan firmaların sayısı her geçen gün
artmaktadır. Mobilya ve orman ürünlerinde, sektörde önemli bir yer tutmamakla beraber,
faaliyet gösteren yabancı sermayeli firma sayısı, mutfak mobilyası başta olmak üzere
artmaktadır. Dünya devi IKEA’nın İstanbul, İzmir, Bursa ve Ankara’da açtığı ve açmakta
olduğu perakende mağazaları da sektöre dinamizm getirmiştir.
Türkiye’de mobilya sektörü, pazarın yoğunlaştığı ve/veya orman ürünlerinin yoğun olduğu
belirli bölgelerde toplanmıştır. Önemli mobilya üretim bölgeleri toplam üretimdeki paylarına
göre; İstanbul, Ankara, Bursa (İnegöl), Kayseri, İzmir ve Adana olarak sıralanmaktadır.
TÜİK İşyeri Sayımı verilerine göre ISIC-REV.3 No:3611-3614 numaralı alanlarda
tanımlanan mobilya grubu ürünlerde hem işyeri hem de istihdam düzeyi itibari ile İstanbul
önde gelmektedir. İstihdam düzeyi sıralamasında İstanbul’u sırası ile Ankara, Bursa,
Kayseri ve İzmir takip etmektedir.
İstanbul’da mobilya sektörü muhtelif yerlere dağılmış olmakla beraber en önemli iki merkez
İkitelli Organize Sanayi bölgesindeki Masko ve küçük sanayi sitesi Modoko’dur. İstanbul
mobilya sektörü işletme başına ortalama 3,7 kişilik istihdam düzeyi ile 3,2 kişi/işletme olan
Türkiye ortalamasının üzerinde bir istihdam yapısına sahiptir.
Ankara mobilya üretiminde her zaman için önemli bir merkez olmuştur. TÜİK verilerine
göre toplam istihdam düzeyi ve işletme sayısı itibari ile İstanbul’un ardından gelmektedir.
Ankara’da mobilya sektörü ''Siteler ''semtiyle özdeşleşmiştir. Siteler 1960'lı yıllarda
Marangozlar Odasının önderliğinde kurulmuş olup, bugün 5.000 dönüm arazi üzerinde
faaliyet gösteren büyük bir organize sanayi bölgesidir. Bölge küçük ve orta ölçekli mobilya
üretimi yapan birçok işletmeyi barındırmaktadır. Sitelerdeki kayıtlı firma sayısının 10.000'i
aştığı sanılmaktadır. Ancak bu işletmeler emek yoğun işletmeler olup, büyük ölçekli üretim
yapan firma sayısı azdır. TÜİK istatistiklerine göre işletme başına düşen 2,7 kişilik
istihdamı ile Ankara, sektörde Türkiye ortalamasının altında eleman çalıştırmaktadır.
Büyük ormanlık alanlara sahip olan ve bunun sonucu olarak ağaç sanayiinin hızlı bir
gelişme gösterdiği Bursa-İnegöl Bölgesi de gelişme dinamiği yüksek bir bölgedir. Tarihi
İpek Yolu üzerinde bulunmasının getirdiği ticari hareketliliği ve hammadde kaynaklarına
yakın olmasının avantajını iyi değerlendiren İnegöl bugün bir mobilya merkezidir. Bursa/İnegöl
mobilya sektörü istihdam düzeyi itibari ile Ankara’dan sonra gelmektedir. Ancak
sektörde yapılan ihracatın bölgelerimize göre dağılımında Kayseri ve İstanbul’un ardından
üçüncü sıradadır. Bölgenin ihracatta yakaladığı bu başarı, Bursa-İnegöl’ün mobilyada
önemli bir uluslararası merkez olma yolunda olduğunu göstermektedir.
Kayseri’de mobilya sektörünün yükselişi kanepe, koltuk ve yatakla başlamıştır. Teknolojik
gelişmeler ve yeni yatırımlarla bugün mobilyanın her dalında üretim yapan firmaları ile
Kayseri, Türkiye’nin önemli bir mobilya merkezi haline gelmiştir. TOBB verileri ve TÜİK
ihracat rakamlarına göre Kayseri, sektörün en büyüklerini içerisinde barındırmaktadır.
Kayseri Marangozlar Mobilyacılar ve Döşemeciler Odası verilerine göre sektörde faaliyet
gösteren firma sayısı 3.500'ü geçmektedir. Bunlardan yaklaşık 400 tanesi fabrikasyon seri
üretim yapabilen ihracata dönük çalışan firmalardır. TÜİK verilerine göre, firma başına
düşen 11,5 kişilik istihdam düzeyi ile, bölgede Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir
oranla eleman istihdam edilmektedir. Firma başına düşen eleman sayısının yüksekliği
Kayseri'nin, büyük ölçekli firmaların yoğunlaştığı bir bölgemiz olduğunu göstermektedir.
2011 yılında 322 milyon dolarlık ihracatı ile Türkiye’nin mobilya ihracatının yaklaşık %
20’sini tek başına yapan Kayseri, ülkemizin en önemli mobilya üretim ve ihracat merkezi
durumundadır.
İzmir bölgesi istihdam düzeyine göre Kayserinin ardından 5. sırada gelmektedir.
Karabağlar ve Kısıkköy mobilya şehri sektörün yoğunlaştığı mekanlar olup, şehir sahip
olunan liman, ulaşım kolaylığı ile de ihracatta önemli atılımlar içerisindedir. Firma başına
düşen çalışan sayısı açısından 2,66 kişi ile Türkiye ortalamasının altında istihdam
düzeyine sahip olan bölgede daha çok küçük firmalar bulunmaktadır.
Mobilya talebi büyük ölçüde yeni konut inşaatlarına ve gelir artışına paralel bir seyir
izlemektedir. Ofis mobilyaları için ise talep büyük ölçüde işyeri açılması ve inşaatlarına,
ofis otomasyon sistemlerinin kullanımına ve doğal olarak istihdamın artmasına bağlıdır. Bu
nedenle talep esnekliği yüksek bir tüketim malı olan mobilyaya olan talep ve kapasite
kullanım oranları ekonomik dalgalanmalara paralel olarak inişli çıkışlı bir seyir izlemektedir.
Kapasite kullanımının artırılamamasındaki en önemli etken iç pazardaki talep daralmasıdır.
Sektörün tam kapasite ile çalışamamasının nedenlerinin başında iç talep, ikinci sırada dış
talep yetersizliği gelmektedir. Talep yetersizliğini finansman, çalışanlarla ilgili sorunlar, yerli
ve yabancı hammadde yetersizliği ve diğer nedenler izlemektedir.
TÜRKİYE’NİN DIŞ TİCARETİ
Türk mobilya sanayii 2001 yılından itibaren dış ticarette sürekli olarak artı vermeye
başlamıştır. Geçen dönemde yaşanan krizlerle birlikte iç talepte görülen daralma
firmalarca ihracata yönelinerek atlatılmaya çalışılmış olup, yaşanan süreç bu durumun
geçici bir yöneliş olmayıp firmalarımızın tercihi haline geldiğini göstermektedir. İhracat artık
can havli ile girilen bir süreç olmaktan çıkıp gelişimin ardındaki en önemli güç haline
gelmiştir.
Sektörce yapılan ihracatın üçte biri AB’ye ve ithalatın yarıdan fazlası AB’den
yapılmaktadır. Sektördeki bu bölgesel yoğunlaşma, AB pazarı ve tüketicisinin nitelikleri
düşünüldüğünde olumlu olmakla beraber, sektörün uzun dönemli hedefleri açısından
pazar çeşitlendirilmesine (ABD gibi alternatif pazarlar ile) gidilmesi ihtiyacını da ortaya
koymaktadır.
2001 yılı itibari ile ihracatta yakalanan olumlu sürecin devam ederek, önemli miktarlarda
açık verilen ülke dış ticaretinde, sektörün artı dış ticaret geleneğini sürdürmesi ve ülke
ekonomisine katkısını devam ettirmesi beklenmektedir. Daha sağlıklı makro-ekonomik
koşullarda ve edinilen dış pazar deneyimleri ile birlikte mobilya sanayii daha büyük
artışlara müsait bir dinamizme ve potansiyele sahiptir.
Mobilya sektörü, işyeri sayısı ve yarattığı istihdam ile önemli bir sektör olmasına karşın
ihracatımız içindeki payı düşüktür. Sektörün toplam ihracat içindeki payı 2011’de %1,19
olarak gerçekleşmiştir. Mobilya sektörünün gelişmesi mobilya ihracatının gelişmesine
bağlıdır. Türkiye’nin mobilya ihracatı 2001 yılında 192 milyon dolar olarak gerçekleşirken,
2010 yılında önemli oranda artarak 1 milyar 363 milyon dolara, 2011 yılında ise 1 milyar
607 milyon dolara ulaşmıştır.
Sektördeki firmaların bir kısmı doğrudan ihracat yaparken, büyük bir kısmı, diğer firmalar
ve özellikle yurtdışı taahhüt işleri yapan müteahhitlik firmaları aracılığıyla ürünlerini ihraç
etmektedir. Diğer yandan, son yıllarda yurtdışı pazarlara doğrudan kendi dağıtım kanalları
ile açılan firmalarımızın sayısında önemli bir artış olmuştur.
1980’li yıllara kadar ihracatın büyük çoğunluğu Orta Doğu ülkelerine yönelmiş durumda
iken 1990 sonrası AB ülkeleri, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ve Rusya
Federasyonuna yönelmiştir. Rusya Federasyonu ve Türk Cumhuriyetlerine gerçekleştirilen
mobilya ihracatında, bu ülkelerde alınan müteahhitlik işlerine paralel olarak bir artış
yaşanmıştır. Ancak 1997 yılından itibaren ekonomik krizlerle birlikte Rusya Federasyonu'na
gerçekleştirilen mobilya ihracatı eski seviyesini yakalayamamıştır. 27 AB ülkesinin mobilya
ihracatımızdaki payı 2005 yılında %55 iken devamlı olarak düşüş göstermiş 2011 yılında
%34 olmuştur. Son yıllarda komşu ve çevre ülkelere yapılan ihracat artarken AB ülkelerine
yapılan ihracatın toplam mobilya ihracatına oranı azalmaktadır. Bu eğilimin pazar
çeşitlenmesi açısından olumlu bir süreç olduğu söylenebilir.
Mobilya ihracatımız incelendiğinde 2011 yılında en büyük pazarın Irak olduğu
görülmektedir. Bu ülkeye 2011’de 284,2 milyon dolar değerinde mobilya ihraç edilmiştir.
Mobilya ihraç ettiğimiz diğer önemli pazarlar ise Almanya, Azerbaycan, İran, Fransa,
Türkmenistan, Hollanda, Rusya, Suudi Arabistan, İngiltere, İtalya ve Yunanistan’dır. 2011
yılı içerisinde 170’ten fazla ülkeye ihracat yapılmasına karşın ihracatın istenilen düzeylere
ulaşamamasında sektörün iç piyasaya dönük yapılanması kadar modern ve tasarım odaklı
üretimin yeterince kullanılmayışı da önemli bir etkendir. Finansman sorunları, özellikle orta
ve küçük ölçekli firmaların dış pazarlar konusunda bilgi eksikliği ise ihracatta karşılaşılan
diğer önemli problemlerdir.
Türkiye’de mobilya üretiminde kullanılan teknoloji, artan ihraç imkanları ve ihracatçı firma
sayısı ile birlikte her geçen gün gelişmekte ve dünya ile rekabet edebilmektedir. Diğer
yandan zanaat geleneğinin devam ettirildiği KOBİ nitelikli firmalarımız ile de el yapımı
mobilya üretimi ağırlığını/önemini korumaktadır. Sektörde ürün tasarımının öneminin
anlaşılması, marka bilincinin oluşması/oluşturulması çabaları ile bu konulara ayrılan bütçe
imkanları da artırılmaktadır. Mobilya tasarımcılarının yetiştirilmesine gereken ilginin
gösterilmesi (gerek sektör örgütleri ve gerekse İhracatçı Birliklerince sektöre yönelik
düzenlenmekte olan tasarım yarışmaları bu yönelimi gösteren önemli organizasyonlardır)
ve istihdamlarının sağlanması, sektörün gelişimi açısından büyük önem arz etmektedir.
AB ile süre gelen yoğun ticari alışveriş, sektörle ilgili olarak AB’de var olan kalite ve sağlığa
ilişkin standartlara uyumu kolaylaştırmaktadır. Fabrikasyon üretimin yaygınlaşması,
tüketicinin bilinçlendirilmesi ve artan ihracat da bu ve benzeri gelişmeleri, zorunlu
kılmaktadır.
1986 yılında mobilya ithalatının daha fazla serbestleştirilmesi ve daha sonra 1996 yılında
AB ile Gümrük Birliğine girmemiz ile mobilya ithalatında artış görülmüştür. 1994’te mobilya
ithalatı 38 milyon dolar civarında gerçekleşirken bir sonraki yıl %79,1'lik bir artışla 68
milyon dolar civarında gerçekleşmiştir. İthalattaki bu hızlı yükseliş daha sonraki yıllarda da
devam etmiş ancak 2001 yılında, yaşanan krizin de etkisiyle mobilya ithalatı bir önceki yıla
göre % 40 oranında azalarak 120 milyon dolara düşmüştür. Kriz sonrası dönemde mobilya
ithalatında yaşanan gerileme 2002 yılı ile birlikte küçük bir artışla 128 milyon dolar olarak
gerçekleşmiştir.
Sektör ithalatı sonraki yıllarda da, ekonomik iyileşmeye paralel olarak, artışını sürdürmüş ancak
2009 yılında küresel krize bağlı olarak bir önceki yıla oranla % 27 azalışla 535 milyon dolar
seviyesinde gerçekleşmiştir. Krizin etkilerinin iyice azaldığı 2011 yılında ise sektör ithalatı,
2008 yılı değerlerini aşarak 857 milyon dolar olmuştur.
Türkiye’nin mobilya ithalatı yaptığı ülkelerin başında AB ülkeleri gelmekle beraber, 2006
yılı itibariyle Çin, ülke bazında, en fazla mal alımı yapılan ülkedir. Çin sahip olduğu maliyet
avantajını kullanarak toplam ithalatın % 34’ünü karşılar hale gelmiştir. Diğer yandan AB
mobilya ithalatımızdaki ağırlıklı yerini, 440 milyon dolarlık değer ve %51,3 lük payı ile,
2011 yılı içerisinde de korumuştur. AB ülkeleri içerisinde 2011 yılı itibariyle en fazla ithalat
yapılan ülke 92,4 milyon dolar ile İtalya olup, İtalya’yı 87,5 milyon dolarlık mobilya ithalatı
ile Almanya takip etmektedir. Dünyanın en büyük üreticisi ve ihracatçısı konumunda olan
bu ülkelerin Türk pazarında kabul görmesi, Türkiye’de de kaliteli ve gösterişli mobilya
tüketebilecek geniş bir kesimin varlığını ortaya koymaktadır. İthal ettiğimiz başlıca ürün
grupları; oturmaya mahsus mobilyaların aksam-parçaları, diğer ahşap mobilyalar, diğer
metal mobilyalar, metal iskeletli içi doldurulmuş oturmaya mahsus diğer mobilyalar, ahşap
iskeletli içi doldurulmuş oturmaya mahsus diğer mobilyalar, metal iskeletli içi
doldurulmamış oturmaya mahsus diğer mobilyalar şeklinde sıralanabilir. İthalatta dikkati
çeken önemli iki husus; mobilya ithalatımızın %51,3’ünün AB ülkelerinden yapılıyor olması
ile Çin’in, mobilya ithalatımızda %34 pay ile en fazla alım yaptığımız ülke haline
gelmesidir.
2011 yılı itibariyle mobilya ithalatı yaptığımız ülkeler arasında ise Çin, İtalya ve
Almanya’nın ardından, Polonya, Fransa, İspanya, Romanya, İngiltere, Endonezya
Vietnam, Japonya ve ABD gelmektedir.
Mobilya dış ticaretinde son yıllarda göze çarpan başlıca gelişim mobilya pazarının dışa
açılma oranındaki artıştır. 27 milyar dolara yaklaşan mobilya dış ticaret açığı ile ABD, 55
milyar dolarlık ihracatı ile AB ve 32 milyar doları aşan mobilya dış ticaret fazlası ile Çin
sektörün önemli aktörleri olarak dünya mobilya piyasalarını yönlendirmektedirler.
Dünya mobilya ihracatı, 2002 yılında 63,9 milyar dolar iken, 2008 yılında 132,3 milyar
dolara ulaşmış ancak, küresel ekonomik krizin etkisiyle 2009 yılında 108,2 milyar dolara
düşmüştür. Son sekiz yıllık dönemde yaklaşık olarak yıllık ortalama % 8 civarında bir
büyümeyi ifade eden rakamlardaki bu artışın kriz sonrası dönemde bu orana yakın bir
şekilde devam edeceği düşünülmektedir.
Dünya mobilya ihracatında büyük ölçüde AB ülkeleri söz sahibidir. Birçok AB ülkesinde
mobilya imalatı temel bir endüstridir ve dünyada rekabetçi bir konuma sahiptir. Almanya ve
İtalya Birliğin en büyük üretici ve ihracatçılarıdır. Polonya, Fransa, Danimarka, Belçika,
İsveç, Danimarka, Avusturya, İngiltere ve Hollanda ise diğer önemli mobilya ihracatçısı
ülkelerdir. AB mobilya endüstrisi son derece uzmanlaşmış olup, pek çok alt sektörden
oluşmaktadır. Döşenmiş/kaplanmış mobilyalar ile mutfak mobilyaları en büyük iki üretim
grubudur. AB ülkeleri aynı zamanda ahşap mobilya transit ticaretinde de önemli bir
konuma sahiptir.
AB ülkelerinden Almanya 11,0 milyar dolarlık ihracat rakamı ile ilk sırada yer almaktadır
İtalya ise 2010’da 10,6 milyar dolarlık ihracatıyla, dünya mobilya ihracatının % 8,4’lük
kısmını gerçekleştirmiş ve AB ülkeleri arasında ikinci sırada yer almıştır. İtalyan ürünlerinin
dünyada tercih edilmesinin nedeni tarz, tasarım, teknoloji ve etkin servis olarak
sıralanmaktadır.
Çin mobilya ihracatında hızla büyüyerek İtalya’yı geride bırakmıştır. Çin'in 2010’daki
ihracatı 34,1 milyar dolar olup, dünya mobilya ihracatının %27,3’lük dilimini
oluşturmaktadır. Çin, Dünya mobilya ihracatının dörtte birinden fazlasını
gerçekleştirmektedir. 2010 yılı mobilya ihracatında söz sahibi diğer ülkeler ve payları ise
sırasıyla şöyledir: Almanya %8,8, Polonya %6,2, ABD %5 Meksika %3,4 ve Vietnam
%3,3.
Türkiye’nin dünya mobilya ihracatındaki 2010 yılı payı %1,1 olup, 2010 yılı içerisinde 1,363
milyar dolar değerinde mobilya ihracatı gerçekleştirilmiştir.
Dünya mobilya ihracatı incelendiğinde değer itibariyle toplam ihracatın %18,4’ünü
oluşturan “diğer ahşap mobilyalar” bölümü 23,0 milyar dolar değerindeki ihracat ile başta
gelmektedir. %16’lık pay ve 20,0 milyar dolar ihracat rakamı ile “oturmaya mahsus
mobilyaların aksam ve parçaları” ikinci sırada ve %9,8’lik pay ve 12,2 milyar dolar ile
“ahşap iskeletli içi doldurulmuş oturmaya mahsus diğer mobilyalar” üçüncü sırada yer
almaktadır.
Dünya mobilya ithalatı yıllar itibariyle artış göstermiş olup, 2002’de 68,0 milyar dolardan
2010’da 125,8 milyar dolara yükselmiştir. İthalatta en büyük pay, ihracatta olduğu gibi
AB’ye aittir.
Dünyanın en büyük mobilya ithalatçısı konumundaki ülke ise ABD’dir. ABD 2010’da 32,6
milyar dolar değerindeki ithalatı ile tek başına, dünya mobilya ithalatının ¼’lük kısmını
gerçekleştirmiştir.
ABD’den sonra en büyük ithalatçı ülke Almanya’dır. 2010’da 12 milyar dolarlık ithalatı ile
toplam dünya mobilya ithalatının %9,5’lik kısmını gerçekleştirmiştir. Diğer önemli ithalatçı
ülkeler ise şöyledir: Fransa, İngiltere, Kanada, Japonya ve İspanya.
Almanya, İtalya, İngiltere, Fransa, İspanya ve Hollanda AB’nin en büyük mobilya
tüketicileridir.
Söz konusu ülkeler nüfus yapısı itibariyle dışa açık, çok fazla seyahat eden,
çok-kültürlü insanları ile de mobilya tüketiminde değişik kültürlerin özelliklerinden
etkilenmektedir.
Döşenmiş/kaplanmış oturma grupları (kanepe ve berjerler) ve mutfak
mobilyası AB mobilya piyasasında en fazla talep edilen ürün gruplarıdır.
Yatak odası,yemek odası ve diğer mobilyalar (salon mobilyası) AB mobilya tüketiminin
yaklaşık %40’ınıoluşturmaktadır. Gelecek yıllarda AB mobilya pazarındaki büyümenin
yavaşlaması beklenmektedir.
Bununla birlikte geleneksel mobilyadan modern mobilyaya doğru olan
yönelimin devam etmesi ve mobilya tasarım ve tarzındaki çeşitliliğin de artması
öngörülmektedir.
Ayrıca AB tüketim kalıbında öne çıkan bir diğer önemli husus da var olan
mobilya gruplarına uyum sağlayabilen bağımsız mobilya parçalarının takım/set şeklinde
mobilya alımlarına göre pazar paylarını artırıyor olmasıdır. Bu ürün grubunun tüketimdeki
ve ithalattaki oranı yaklaşık %17’dir. Tüketici grubu açısından da 45 yaş üzeri, tek başına
yaşayan kesimin modern mobilya tercihinde artış beklenmektedir.
Mobilyada düşük kalitedüşük fiyat ve yüksek kalite-yüksek fiyat şeklinde oluşan ürün
yapılanmasının da artacağı düşünülmektedir.
AB ahşap mobilya piyasasındaki eğilimler, bu pazara girmeye çalışan ve kendine yeni bir
pazar bölümü arayan firmaların yatak odası ve diğer ev mobilyası üzerinde yoğunlaşmaları
gerektiği yönündedir. Kiraz, tik ve diğer koyu tonlu ahşaplar rağbet görmekle birlikte,
tüketici tercihleri ahşap malzemede daha açık tonlara, kayın, akçaağaç ve huş ağacına
kaymaktadır. Yeni eğilimler, nostalji ve sıcaklık veren tonlar ile modern mobilyada yerel
unsurların öne çıktığı tasarımlardır. Lamine ve kaplamadan masif mobilyaya dönüş vardır.
Mobilyaların çok amaçlı/fonksiyonlu, konforlu/rahat ve esnek olması önem kazanmaktadır.
AB’nin artan yaşlı nüfusu ile birlikte mobilyada ergonominin önemi artmaktadır.
ETİKETLER : mobilya ihracatı nasıl yapılır ,mobilya ihracatı , Türkiye mobilya dış ticareti , dünya mobilya ithalatı