SITC No: 211-Deri kösele ve kırpıntıları, 61-Hazır deriler postlar ve mamulleri, 831-Deri
seyahat ve el çantaları, 8481-Deri köseleden giyim eşyası ve aksesuarları,
Ayakkabılar.
G.T.İ.P. No: 41-Ham ve işlenmiş deri, 42-Deri eşya, 43-Postlar kürkler, 6403-Yüzü deri
tabanı kauçuk sunii vb. kösele ayakkabı.
ÜRETİM
Deri sektörü, 1970’lerden beri Türk ekonomisinde giderek artan önemde bir rol oynamıştır.
Özellikle son 15-20 yılda, sektör hızla gelişmesini sürdürmüş ve yurtiçi geniş ham deri
kaynaklarının yanı sıra, önemli ölçüde ithal ham madde kaynaklarını da kullanarak yüksek
tutarda deri ürünleri ihracatı gerçekleştirilmiştir.
1990’lı yıllarda ihracatın gelişmesindeki en büyük etken, Rusya Federasyonu ve Doğu
Avrupa ülkelerine gerçekleştirilen ihracattaki artış ve bu ülkelerden gelen turistlere yönelik
satışlar olmuştur. 90’lı yıllarda gerek yurtiçi gerek yurtdışı deri ve deri ürünleri talebindeki
yüksek oranlı artışlar sayesinde, deri sektöründe büyük yatırımlar gerçekleştirilmiş, üretim
kapasitesi önemli oranda artmıştır. 1998 yılında yaşanan Rusya krizi sonrasında,
üretiminin yaklaşık yarısını bu pazara ihraç eden sektörde, tek pazara bağımlılık nedeniyle
ciddi bir sarsıntı meydana gelmiştir. Bu kriz sonrasında sektördeki firmaların bir kısmı
kapanmış veya kapanma noktasına gelmiştir. 1998 Rusya krizi sonucu azalan üretim,
2000’li yıllarda, sektörün alternatif pazarlara yönelmesi ve yurt içi talebin canlanmasının
etkisiyle artmıştır. Ancak, 2001 yılında ülkemizde ortaya çıkan mali kriz sonucunda
sektörün ihracatı artmasına rağmen, iç talebin daralmasıyla üretimde gerileme
yaşanmıştır. Uygulanan ekonomik programın 2002 yılı başından itibaren olumlu etkileri
gözlenmiş olsa da, deri üretimi 2003’den bu yana azalmaktadır. 2008 ve 2009 yıllarında
küresel ekonomik krizin sektör üzerinde olumsuz etkileri görülmüştür. Ancak 2010 yılından
iitbaren sektör ihracatı yeniden ivme kazamış ve 2011 yılını 1,3 milyar dolarlık kayıtlı
ihracat ile tamamlamıştır. Türk deri sanayi halen üretim değeri açısından ülkemizin
sürükleyici sektörlerinden biri olup, sahip olduğu deneyim, rekabet gücü ve yüksek üretim
kapasitesi ile sektör dünya devleri ile yarışmaktadır. Ayrıca, Türk deri sektörü teknolojik
açıdan da gelişmiş, teknik bilgi ve donanım ihraç edebilecek düzeye erişmiştir.
Türk deri sektörü üretimi; altyapısı, teknolojisi ve ihracata yönelik performansı dikkate
alındığında belirli bir rekabet gücüne sahiptir. Ancak deri sektörünün temel girdisi olan ham
derinin ülke içi üretiminin yeterli olmaması nedeniyle, ham ve yarı işlenmiş deri talebi
ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Hammadde ihtiyacının büyük kısmını ithalat yoluyla
karşılayan ve bunu katma değeri yüksek ürünler haline getirerek büyük bir kısmını bavul
ticaretiyle kuzey ülkelerine ihraç eden deri sanayi, bu ticaretin giderek azalması ile kayıtlı
ihracata ağırlık vermeye başlamıştır.
Günümüzde deri işleme sanayi, İstanbul-Tuzla, İzmir-Menemen, Tekirdağ-Çorlu, Uşak,
Bursa, Balıkesir-Gönen, Bolu-Gerede, Isparta, Hatay, Manisa-Kula’da yoğunlaşmış
bulunmaktadır. Sektörde irili ufaklı yaklaşık 1500 adet firma bulunmaktadır ve 23 bin
çalışan istihdam edilmektedir. Sektör imalat sanayinde %2, istihdam içinde ise %1,5’luk bir
paya sahiptir.
Deri ve Çevre
Avrupa’da yayılan çevre baskısı nedeniyle Fransa, İtalya ve İspanya gibi ülkeler tabakhane
işlentisinden kaçarken, Türkiye bir yandan bu boşluğu doldurmuş, bir yandan da yoğun bir
çevre baskısı ile karşılaşmıştır. Türk deri sektörü çevreye duyarlı üretim tekniklerinin
adapte edilmesi konusunda 90’lı yılların başından itibaren çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.
Bu çerçevede, çevresel konuların önemli olduğundan hareket eden deri sanayi, Çevre
Bakanlığı ile 1994 yılında bir “Çevre Protokolü“ imzalamıştır. Söz konusu protokol ile
sektörde faaliyette bulunan işletmelerin en geç 1998 yılı sonuna kadar ya arıtma sistemine
sahip herhangi bir organize sanayii bölgesinde yer almaları ya da kendi arıtma sistemlerini
kurmalarını benimsenmiştir. Sektörün çevreye uyum çabaları sonucunda bugün üretilen
malların % 70’i çevreye duyarlı yöntemlerle üretilmektedir.
TÜRKİYE’NİN DIŞ TİCARETİ
İhracat
Deri ve deri mamulleri sektörü ihracatı 2011 yılında % 19 oranında artarak 1,3 milyar dolar
seviyesinde gerçekleşmiştir. Sektörün en önemli ihraç kalemini %35’lik pay ile ayakkabılar
oluşturmaktadır. Deri eşya, postlar ve kürkler ile ham ve işlenmiş deri ürünlerinin
ihracatımızdaki payları sırasıyla % 33, %21 ve %11’dir.
2011 yılı deri ve deri mamulleri ihracatımızda en büyük pay %19 ile Rusya’nındır. Rusya’yı
sırasıyla İtalya (% 11), Almanya (% 9), Fransa (% 6) ve İngiltere (% 5) izlemektedir.
Deri ve deri mamulleri ihracatımızda en büyük alt sektör 441 milyon dolar ve % 35 pay ile
ayakkabı sektörüdür. Ayakkabı sektörü ülkemizin ihracat ve istihdam imkânları yüksek
sektörlerinden biridir. Gerçekleştirilen ayakkabı ihracatındaki en önemli kalem deri
ayakkabılardır. Deri ayakkabı ihracatı 2011 yılında bir önceki yıla göre % 3 oranında
artarak 200 milyon dolar olmuştur. Sektörün en önemli ihraç pazarı % 30 payla Rusya’dır.
Diğer önemli pazarlar Irak, İngiltere, Almanya ve Suudi Arabistan’dır.
Ayakkabı sektörünün ihracatı yetersiz olmakla birlikte özellikle İspanya, Portekiz gibi
Avrupalı üreticilerle rekabet edebilecek büyük bir arz potansiyeli vardır. Ancak bu
potansiyel dünyada bilinmemektedir. Söz konusu ülkelerle rekabet etmemiz için sektörün
tanıtım faaliyetlerinin sürdürülmesi gerekmektedir.
Türkiye ayakkabı sektöründe son yıllarda, dar gelirli gruba hitap eden ve deriden mamul
olmayan düşük kaliteli üretime yönelme söz konusudur. Özellikle, Doğu Bloku ülkelerindeki
değişimler sonucunda, Rusya Federasyonu ve BDT ülkelerinden gelen alıcılar, düşük
maliyetli ayakkabıları aldıklarından bu türe yönelik üretimde yoğunlaşılmıştır. Ancak, Rus
turistlerin alımlarının zamanla İtalya gibi pahalı ama kaliteli ayakkabı üreten pazarlara
doğru kaydığı görülmektedir. Bu nedenle, üreticilerimiz yüksek kaliteli üretime de ağırlık
vermeye başlamıştır.
Deri giyim eşyası en önemli alt sektörlerdendir. Sektörün ihracatı 2008 yılında en yüksek
seviye olan 300 milyon dolara yükselmiş, sonrasında da kriz yılı olan 2009 yılında %24
oranında azalarak 228 milyon dolara düşmüştür. 2010 ve 2011 yıllarında da ihracat
sırasıyla 221 ve 223 milyon dolarla sabit seyrini sürdürmüştür. Deri giyim eşyası
ihracatımızda en büyük pay % 19 ile Almanya’nındır. Almanya’yı Rusya, Fransa, İtalya ve
İspanya takip etmektedir.
Deri ve deri mamulleri ihracatımızın alt sektörlerinden olan saraciye ihracatı, 2011 yılında
% 33 oranında artarak 186 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Saraciyede en önemli ihraç
pazarları İtalya, İngiltere, Almanya, Rusya ve Fransa’dır. Ülkemizdeki başlıca saraciye
üretim merkezleri İstanbul'un Eminönü ilçesinde bulunan Mercan, Gedikpaşa ve Laleli'dir.
Bu bölgeler aynı zamanda önemli toptan satış merkezleridir. Deri eşya ve çanta
sektörünün toptan ve perakende satış merkezi olarak kimlik kazanan Mercan ve Laleli-
Beyazıt’da cadde boyunca sıralanan çok sayıda fabrika satış mağazaları ve küçük
mağazalar bulunmaktadır. Saraciye sektörü iç pazar talebini önemli ölçüde karşılamış, dış
pazarlardaki payını da belli düzeylere getirmiştir.
Deri ve deri ürünleri sanayinin performansı önemli ölçüde ihracata bağlıdır. Bu nedenle
yurtdışı talepteki değişiklikler sektörün başarısını önemli ölçüde etkilemektedir. Kayıtlı
ihracat tutarı ile toplam ihracatımızda %0,9’luk bir paya sahip olan sektör, bavul ticareti
rakamlarının da bu tutara eklenmesi ile payını daha da artırmaktadır. Son yıllarda, özellikle
Rusya Federasyonu, Merkezi ve Doğu Avrupa ülkeleri ile diğer BDT ülkelerinden gelen
turistlere yönelik deri satışları ülkemize önemli seviyede net döviz girdisi sağlamaktadır.
Sektörde gelişmenin devam etmesi için ihracat artışına süreklilik kazandırılması önem arz
etmektedir. Bu da ancak, dış alıcıların siparişte bulunmasını beklemek yerine, mevcut
pazardaki payı artırmak ve yeni pazarlara girilmesi için uluslararası pazarlamada daha
yoğun çaba harcanması ile mümkün olabilir. Hedef pazarlarda düzenlenen fuarlara katılım,
yerinde pazar araştırmaları yolu ile pazarlardaki yeni alıcıların, rakiplerin ve pazar ve ürüne
uygun tanıtım faaliyetlerinin tespiti önem taşımaktadır.
İthalat
Deri ve deri mamulleri sektöründe 2011 yılında 2,2 milyar dolar tutarında ithalat
gerçekleştirilmiştir. İthalatın en önemli kısmını ayakkabılar oluşturmakta olup, bu ürün
grubu toplam ithalatın % 40’ına karşılık gelmektedir. Ham ve işlenmiş deri ithalatı ise
yıldan yıla artmaktadır. Ham ve işlenmiş deri ithalatının deri ve deri mamulleri sanayi
ithalatımızdaki payı % 33 olup, 2010 yılına nazaran ithalatta %53 oranında bir artış söz
konusudur.
DÜNYA TİCARETİ
Emek yoğun bir sanayi olan deri ve deri mamulleri sektöründe, emek maliyetlerinin
yüksekliği ve çevre kirliliği gibi nedenler yanında kaynaklarını daha yüksek gelir sağlayan
teknoloji ve bilgi yoğun sektörlere tahsis eden gelişmiş ülkeler, lider oldukları bu sektörü
1980’li yıllarda terk etmeye başlamışlardır. Ham deri işlemeciliği az gelişmiş ve gelişmekte
olan ülkelere doğru kaymıştır.
Sovyetler Birliği’nin ve Doğu Bloğu’nun dağılması ve serbest piyasa ekonomisinin önem
kazanarak yaygınlaşması, deri ticaret ve sanayinde de dengelerin değişmesine neden
olmuştur. Daha önce Avrupa’da olan deri üretiminin merkezi giderek doğuya kaymıştır.
Bugün dünya deri üretiminin ağırlık noktası Asya’dır. Emek yoğun bir niteliğe sahip
bulunan deri sanayinin Asya’ya ve göreceli olarak Kıta Amerika’sına kaymasının üç ana
nedeni bulunmaktadır.
-Artan üretim ve işçilik maliyetleri
-Gelişmiş ülkelerin düşük maliyetli mamul deri ithalatını artırmaları
-Giderek sıklaşan çevre koruma önlemleri nedeniyle ortaya çıkan yüksek maliyetler
Deri sanayi üretimi Asya’ya kayarken, dünya deri ticaretini etkileyen bir diğer sonuç da, bu
ülkelerde nüfus artış hızının dünya ortalamasının üzerinde olması, deri eşyaya yönelik
tüketim eğilimi ve dolayısıyla harcamaların artış göstermesidir.
Diğer bir gelişme ise Çin’in dünyanın en büyük deri üreticilerinden biri konumuna
gelmesidir. Çin’de yabancı sermayeli teşebbüsler deri üretimini sürekli artırmaktadırlar. Bu
ülkede kaliteli deri üretimi de hızla artmaktadır.
Sektörde giderek önem kazanan Pakistan, Hindistan, Brezilya, Arjantin, Meksika gibi
ülkelerin avantajı ham deri bolluğu, ucuz iş gücü, büyük bir iç pazarın varlığı ve geleneksel
olarak sanayinin bilinmesidir.
Güney Kore, Tayland, Tayvan gibi ülkelerde düşük iş gücü maliyetinin yanı sıra sanayiye
sağlanan teşviklerle sektörde büyük gelişmeler kaydedilmiştir. Bu gruptaki ülkeler sektörün
gelişmekte olan ülkelere doğru ilk nesil göçünden yeterli hızda yararlanmış olup, Asya
kıtasını dünyanın en büyük üretim merkezi haline getirmişlerdir.
İleriki yıllarda Almanya’da deri üretimin gerilemeye devam edeceği, ithalatın artarak
süreceği tahmin edilmektedir. Bu nedenle, bu büyük ve önemli pazarda payımızı kalıcı
kılarak, istikrarlı bir şekilde artırmak sektörümüz açısından büyük önem arz etmektedir.
Ayrıca ülkemizde potansiyeli olan ancak bazı teşebbüslere rağmen, bir türlü gelişemeyen
kürk hayvancılığının, kürk işleme teknolojisinin ve kürk hazır giyiminin geliştirilmesi
konusunda Almanya ile sıkı bir iş birliğine gidilmesinde fayda olduğu düşünülmektedir.
İngiltere’de sektör üretiminin, özellikle nihai tüketime yönelik ürünlerdeki üretimin
gerilemeye devam etmesi beklenmektedir. Bu durumda yurt içi talebin gittikçe artan
oranda ithalat ile karşılanması gerekecektir. Bu çerçevede, ülkemizin karşısına İngiltere’de
daha geniş pazar fırsatlarının çıkacağı düşünülmekte ve bu fırsatların iyi değerlendirilmesi
gerekmektedir.
Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrası coğrafi yakınlık nedeniyle Rusya’nın deri ürünleri
talebi ilk etapta Türkiye’den karşılanmıştır. 1990’lı yılların başında bu ülke ile yaptığımız
gerek bavul ticaretimiz gerek ihracatımız sektörümüze önemli katkılar sağlamıştır. Bu
dönemde, Rusya’nın her tür ürüne olan yüksek talebi nedeniyle bu ülkeye kalitesiz, asgari
standartları bile sağlamayan ürünler de satılmış; bu nedenle Türk malı imajı zedelenmiştir.
Sonuç olarak, 1997 yılında bavul ticareti azalmaya yüz tutmuş ve 1998 yılındaki Rusya
krizinden sonra da iyice gerileme eğilimine girmiştir. Son yıllarda Rus alıcıların daha uygun
fiyat teklif eden Çin’e büyük ölçüde yönelmeleri sonucunda bavul ticaretinin ülkemize olan
katkısı azalmıştır. Ancak, Rusya’da kaliteli ürünlerimiz için gittikçe genişleyen bir pazar
bulunmaktadır.
Yukarıda bahsedilen ithalatçı ülkelere ek olarak, önemli sayılabilecek diğer ithalatçı ülkeler
Hollanda, Avustralya, Avusturya ve Meksika’dır. Bunlardan Avusturya ve Meksika’nın dış
ticareti ithalat lehine bir fark verse de bu ülkelerin önemli birer üretici oldukları
unutulmamalıdır.
Dünya ham ve işlenmiş deri ihracatı 2010 yılında 30 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
Dünya ham ve işlenmiş deri ihracatında ilk sıralarda İtalya, Nijerya, A.B.D. ve Hong Kong
bulunmaktadır. Bu ülkelerin dünya ham ve işlenmiş deri ihracatından aldıkları paylar
sırasıyla % 15, % 10, % 10 ve % 8’dir.
Dünya saraciye ihracatı 2010 yılında 40,8 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmiştir. Saraciye
ihracatı son yıllarda artmaktadır. 2010 yılında bir önceki yıla göre % 24 oranında bir artış
kaydedilmiştir. İhracatta en önemli ülkeler Çin, Hong Kong, Fransa ve İtalya’dır. Bu dört
ülke toplam ihracatın %77’sini gerçekleştirmektedir.
Dünya saraciye ithalatı ise 2010 yılında bir önceki yıla göre % 19 oranında artarak yaklaşık
43 milyar dolar düzeyine yükselmiştir. İthalatı gerçekleştiren ülkelerin başında % 20’lik pay
ile ABD gelmektedir. Bu ülkeyi Japonya, Hong Kong ve Fransa sırasıyla % 11, % 10 ve %
6’lık payları ile takip etmektedir.
Deri sanayi Asya ve Güney Amerika’ya kaymaktadır. Bununla birlikte İtalya deri giyimde
dünya modasına yön veren ülkelerden biri olmaya devam etmektedir. İtalya’nın 2010 yılı
deri giyim eşyası ihracatı 998 milyon dolardır. İtalya, çok gelişmiş tabaklama sektörü,
modern aksesuar üreticileri ve yenilikçi tasarımları sayesinde kaliteli, markalaşmış, son
modayı yansıtan ve yüksek fiyatlı ürünleri ile dünyadaki üst gelir gruplarına hitap
etmektedir.
Çin ise İtalya’nın tam tersine, Hong Kong, Hindistan ve Pakistan’la birlikte dünyanın en
önemli ucuz deri giyim eşyası üreticilerindendir. Çin, 2010 yılında gerçekleştirmiş olduğu
2,2 milyar dolarlık ihracatı ile dünya deri giyim eşyası ihracatında ilk sırada yer almaktadır.
Çin, dünya deri giyim eşyası ihracatının yaklaşık % 28’ini karşılamaktadır. Çin’de işçiliğin
ucuz olması bu ülkenin düşük maliyetlerle üretim yapabilmesine olanak sağlamaktadır.
Genelde Avrupa ülkelerinde deri giyim eşyası tüketimi çok az artmaktadır. Deri eşya
kullanımı İspanya ve İtalya’da popülerdir. Avrupa ülkelerinde deri giyim sanayi, moda ile
yakından ilişkilidir. Deri giysiler, uluslararası modanın çizgilerini taşımaktadır. Özellikle
Belçika, Fransa, İtalya ve Almanya’da imal edilen kaliteli ve pahalı deri giysiler, pazarın en
üst kesimine hitap etmekte olup, bütün giysilerin pazarı genişlerken, deri giyim eşyalarında
üretim düşmektedir.
Dünya deri giyim ve aksesuarları toplam ihracatı 2010 yılında 7,8 milyar dolar seviyesinde
gerçekleşmiştir. Çin ve İtalya dışında dünya ihracatında pay sahibi olan ülkeler Hong
Kong, Pakistan ve Hindistan’dır. Ülkemiz % 3’lük payı ile dünya deri giyim ihracatında 8.
sırada yer almaktadır.
Almanya, AB içinde en büyük deri giysi ithalatçısıdır. Ancak, Almanya’daki üretici firmalar,
üretim teknolojilerini geliştirerek, rekabet güçlerini korumaya çalışmakta; en iyi
hammaddeyi kullanarak pahalı ve kaliteli deri giysiler imal etmektedirler. Almanya aynı
zamanda AB ülkeleri arasında İtalya’dan sonra en önemli deri giyim ihracatçısıdır.
Avrupa Birliği içinde en önemli deri giysi üreticisi ülkelerden biri de Fransa’dır. Aynı
zamanda önemli miktar deri giysi ithal eden Fransa’nın ithalatı 2010 yılında artmıştır.
Dünya deri giyim eşyası ve aksesuarları ithalatı son yıllarda artış göstermektedir. 2010
yılında 7,7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmiş olan ithalat 2009’a göre % 8 oranında
artmıştır. En önemli ithalatçılar ABD, Almanya, Fransa ve Hong Kong’dur.
Son elli yıl boyunca dünyada ayakkabı sanayi sürekli gelişme göstermiştir. Nüfus artışı ve
yaşam standartlarındaki iyileşme ayakkabı talebini artırmıştır. Pazar ekonomisinin
gelişmesi de ucuz ayakkabı üretimini ve satışını artırmış, Avrupalı ve Kuzey Amerikalı
ayakkabı imalatçılarını zor durumda bırakmıştır. Pek çok firma, üretimlerini gelişmekte olan
ülkelere transfer etmiş ya da bu ülkelerdeki üreticilerle işbirliği yapmıştır. Japonya, Amerika
ve Avrupalı firmalar ve alıcılar, gelişmekte olan ülkelerdeki ayakkabı sanayinin farkına
vararak, bu ülkelerdeki ucuz işgücü avantajından faydalanmak için gerekli teknik bilgiyi bu
bölgelere aktarmıştır. Bugün, sanayileşmiş ülkelerde satılan ayakkabıların büyük
çoğunluğu ithal edilmektedir.
İtalya, Almanya ve İspanya ayakkabı sektöründeki tasarım, pazarlama ve teknolojik güçleri
sayesinde üretimlerine hala devam etmektedir; ancak İtalya’da üretimi dışarı kaydırma
eğilimi gittikçe güç kazanmaktadır. Dünya deri ayakkabı pazarı Çin, İtalya, Hong Kong,
Vietnam, Almanya, Belçika ve Endonezya tarafından paylaşılmaktadır.
2010 yılında dünya deri ayakkabı ihracatı % 15 artarak yaklaşık 47,2 milyar dolara
ulaşmıştır.
2012 yılında yurtdışında düzenlenen deri ve deri ürünleri fuarları hakkında bilgi edinmek için
Aşağıdaki internet adresleri ziyaret edilebilir.
http://www.ufinet.org
http://www.expodatabase.com
http://www.auma.de
http://www.jetro.go.jp
http://www.fair-guide.com
http://www.tsnn.com
http://www.exhibitornet.com
Deri ve deri mamulleri ile ilgili uluslararası yayınlardan en önemlileri
“Leather International” (www.leathermag.com) ve
“World Leather Online” (www.worldleather.co.uk) isimli yayınlardır.
ETİKETLER : Deri ve deri ürünleri sektörü , deri ve deri ürünleri ihracatı , deri fuarları