Anahtar Kelimeler : şekerli ve çikolatalı ürünler üretimi ,şekerli ve çikolatalı ürünlerin ihracatı ,
dünya şekerli ve çikolatalı ürünler ithalatı
SITC No : 062-073
Armonize No : 1704-1806
Türkiye’de şekerli ve çikolatalı mamuller sektörünün başlangıcı, bölgeden sağlanan hammaddelerle
küçük imalathanelerde üretilen lokum ve helva gibi geleneksel Türk şekerlemelerinin üretimine
dayanmaktaydı. Günümüzde, geleneksel üretim yöntemleriyle birlikte modern üretim teknolojisinin
de kullanıldığı sektör, gıda sanayi içinde yer alan, üretiminde kullanılan hammaddeler, yardımcı
maddeler ve ambalaj malzemeleri ile yan sanayisini de geliştiren önemli sektörlerden bir tanesi
durumuna gelmiştir. Şekerli ve çikolatalı mamuller Türkiye’nin hemen hemen her ilinde ve ilçesinde
üretilmekte, sektörde büyük, orta ve küçük işletmeler birlikte yer almaktadır.
Sektöre ait ürün yelpazesinin çok geniş olması, firmaların ekipmanlarında değişiklikler yaparak çeşitli ürünleri değişik
zamanlarda üretebilmeleri ve fabrikalarda üretimin genelde 3 vardiya, küçük üreticilerde tek vardiya
hatta mevsimlik üretim olması söz konusu olduğundan, ürün bazında üretici firma sayısını ve üretim
kapasitesiyle ilgili rakamları kesin olarak tespit etmek oldukça güçtür. Yabancı sermayeli yatırım
teşvik belgesi almış firmaların da faaliyette bulunduğu sektörde, lokum, helva ve şekerleme
üretiminin büyük bir bölümü küçük ölçekli işletmelerce, ciklet, çikolata ve çikolata mamullerinin
tamamına yakını ise 50 ve daha fazla işçi çalıştıran işletmelerce gerçekleştirilmektedir.
Şekerlemeler genellikle eritme, pişirme, şekillendirme, soğutma ve ambalajlama işlemlerinden
geçirilerek üretilmektedir. Modern üretim teknolojisi kullanan işletmelerde her ürün çeşidi için ayrı
üretim hattı kullanılmakta, bu durum sabit yatırımların yüksek olmasını gerektirmektedir. Şekerli ve
çikolatalı mamul satışlarının mevsimsel özellikler göstermesi, özellikle kış aylarında ve dini
bayramlarda talebin en yüksek seviyeye ulaşması nedeniyle, üretici firmalar stoklar için de önemli
harcamalarda bulunmaktadırlar. Bu açıdan bakıldığında, şekerli ve çikolatalı mamuller sermaye yoğun
bir işkolu olarak göze çarpmaktadır. Ancak, sektörün özelliği ve geleneksel üretimin emek gücüne
dayanıyor olması nedeniyle, sektör sermaye ve emek yoğun bir sektör olarak ele alınabilmektedir.
Gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında, Türkiye’de kişi başına şekerli ve çikolatalı mamuller tüketiminin
oldukça düşük olduğu bilinmekle birlikte, son yıllarda tüketimin artmakta olduğu görülmektedir.
Türkiye’nin genç bir nüfusa sahip olması ve mevcut tüketimin oldukça düşük bulunması nedeniyle,
sektör ürünlerine olan talepte gelecek yıllarda düzenli artışlar olması beklenmektedir. Özellikle, 1993
yılından itibaren başta Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri olmak üzere eski Sovyet
Cumhuriyetlerine bu ürün grubunda meydana gelen ihracat artışı paralelinde, üretimde de ani
yükselişler oluşmuş ve sektörde pek çok yeni yatırımların gerçekleştiği görülmüştür.
İhracat 2011 yılında 135 milyar dolar olarak gerçekleşen Türkiye’nin toplam ihracatının yaklaşık %
0,57’sini 762,8 milyon dolarla şekerli ve çikolatalı mamuller ihracatı oluşturmuştur. Sektörün 2000’li
yıllardaki en ciddi ihracat artışı % 40,7 ile 2003 yılı ihracatında gerçekleşmiştir. 2006 yılında
gerçekleşen ihracat artış oranı % 15,5, 2007 yılında ise % 30 olmuştur. 2008 yılı ihracat artışı önceki
altı yılın en düşük oranı olan % 13,7 olarak gerçekleşmiştir. 2009 yılında ise küresel krizin etkisiyle
ihracatta % 9’luk bir azalma meydana gelmesine rağmen 2010 yılı ihracatı % 10, 2011 yılı ihracatı ise
% 18,5 artış göstermiştir.
Not: 17.04 pozisyonunda tabloda ismi geçmeyen ürünler "kakao içermeyen diğer şekerli mamuller"
içerisinde gösterilmiştir. Ülkemiz şekerli mamuller ihracatında cikletin önemli bir yeri bulunmaktadır.
1990’lı yıllarda başlayan ciklet ihracatı yıllara göre artış ve azalışlar göstermiştir. 2006-2009 yıllarında
azalma gösteren ihracat, 2010 yılında % 33 oranında artarak 50 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.
Artış eğilimi % 15,5 ile 2011 yılında da devam etmiş ve toplam ciklet ihracatı 57,8 milyon dolara
yükselmiştir. Türkiye’nin ciklet ihracatının yöneldiği en önemli ülke Irak’tır.
Bu ülkeye 2010 yılında gerçekleşen 5,3 milyon dolarlık ihracat 2011 yılında 8,4 milyon dolara
yükselmiştir. 2,7 milyon dolarla İran, 2,4 milyon dolarla Fransa ve Çek Cumhuriyeti, 2,3 milyon dolarla
Tacikistan ve 2,2 milyon dolarla Romanya diğer önemli ülkelerdir.
Türkiye’nin şekerli mamuller ihracatı içinde bir diğer önemli kalemi ise “sakızlı ve
jöleli diğer şeker mamulleri” oluşturmaktadır. “Sakızlı ve jöleli diğer şeker mamulleri” 2011 yılında
şekerli mamuller içinde en fazla ihraç edilen ürün olup; bu ürüne ait ihracat değeri yaklaşık 101
milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. 2011 yılında jöleli şekerler ihracatımız 85 milyon dolar, kakao
içermeyen diğer şekerli mamuller ihracatımız 38,4 milyon dolar, helva ihracatımız 19,3 milyon dolar ve
lokum ihracatımız ise 23,5 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.
Türkiye’nin çikolatalı mamuller ihracatı en yüksek seviyesine 433 milyon dolarla 2011 yılında ulaşmıştır.
2011 yılı ihracatı bir önceki yıla göre % 19 artış göstermiştir.
Çikolatalı mamuller ihracatı şekerli mamuller ihracatından daha fazla gerçekleşmektedir.
Türkiye’nin ülkeler itibariyle çikolatalı mamuller ihracatı incelendiğinde, geçen yıl da ilk sırada yer alan
Irak’a olan ihracatın yaklaşık % 17 oranında artarak 2011 yılında 89 milyon dolar olarak gerçekleştiği
görülmektedir. İhracatın % 9,3 oranında arttığı Cezayir ise 41,8 milyon dolarla 2011 yılında en fazla
çikolatalı mamul ihraç edilen ikinci ülke olmuştur. Bu ülkeleri 18,1 milyon dolarla Libya, 17,9 milyon
dolarla BAE ve 16,4 milyon dolarla Suudi Arabistan izlemiştir.
Türkiye şekerli ve çikolatalı
mamuller sektörü ana hammaddelerinden birisi olan kakao açısından ithalata bağımlı bir sektördür.
Kakao ve kakao ürünleri (tatlandırıcı madde katılmış kakao tozu hariç) 2009 yılı toplam ithalatı 229
milyon dolar, 2010 yılı toplam ithalatı 318 milyon dolar ve 2011 yılı toplam ithalatı ise 398 milyon
dolar olarak gerçekleşmiştir. Kakao ve kakao ürünleri ithalatı içinde en büyük payı kakao taneleri
oluşturmaktadır. 2011 yılında 275 milyon dolarlık kakao tanesi ithal edilmiş, bu ürünü 72 milyon
dolarlık ithalatla tatlandırıcı madde içermeyen kakao tozu ve yaklaşık 26 milyon dolarlık ithalatla
kakao yağı izlemiştir.
Not.17.04 pozisyonunda tabloda ismi geçmeyen ürünler "Kakao içermeyen diğer şekerli mamuller"
içerisinde gösterilmiştir. Şekerli ve çikolatalı mamullerde, değer olarak ihracatın ithalata oranı 1994 ve
1995 yıllarında ortalama 22 kat olarak gerçekleşmiştir. Ancak bu oran yıllar içinde azalış göstermiş ve
2011 yılında ihracatın ithalata oranı değer olarak yaklaşık 7,2 kat olmuştur. Aynı yıl miktar olarak
ihracat ise ithalatın 12 katı gerçekleşmiştir. Bu durum, ihraç edilen ürünlere göre ithalatın daha
yüksek fiyatlı ürünlerden oluştuğunu göstermektedir. Türkiye’ye ithal edilen şekerli ve çikolatalı
mamullerin büyük bir kısmı Avrupa Birliği ülkelerinden gerçekleştirilmekte ve ithalatın % 88’ini
çikolatalı mamuller, % 12’sini ise şekerli mamuller oluşturmaktadır.
2011 yılında toplam şekerli mamuller ithalatı % 29 artış gösterirken, toplam çikolatalı mamuller
ithalatı % 2,7 artış göstermiştir. Türkiye ile Avrupa
Birliği arasındaki Gümrük Birliği kapsamında işlenmiş tarım ürünleri olarak ele alınan şekerli ve
çikolatalı mamuller, 1996-2006 döneminde içerdikleri hububat, şeker ve/veya süt miktarına göre
tarım payı itibariyle vergiye tabi tutulmuştur. 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren ise, “1/2007 sayılı
Türkiye-AT Ortaklık Konseyi Kararı” doğrultusunda, uygulanmaya başlayan yeni düzenleme ile, içinde
şekerli ve çikolatalı mamullerin de bulunduğu işlenmiş tarım ürünlerinde karşılıklı olarak tarife
kontenjanı kapsamında vergi muafiyeti uygulanması başlamıştır.
Bahse konu Karar, 1 Temmuz 2007
tarihinde 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yürürlüğe girmiştir. Kota kapsamı
dışında kalan ithalat ise, tarım payı itibariyle vergiye tabi tutulmaya devam edilmektedir. Bu
kapsamda, yıllık olarak, Avrupa Birliği Türkiye’den ithal edilen 5.000 ton ciklet (170410), 10.000 ton
şekerli mamul (170490) ve 5.000 ton çikolatalı mamul (1806) için vergi muafiyeti uygulamaktadır.
Türkiye ise, Avrupa Birliği’nden ithal edilen 1.000 ton ciklet (170410), 2.500 ton şekerli mamul
(170490) ve 7.000 ton çikolatalı mamul (1806) için vergi muafiyeti uygulamaktadır.
Dünya şekerli ve çikolatalı mamuller sektöründe çokuluslu firmaların büyük hakimiyeti bulunmaktadır.
Dünya üretiminin yaklaşık % 45’inin ilk altı firma tarafından gerçekleştirildiği tahmin edilmektedir.
Dünyadaki önemli pazarların neredeyse tamamında çokuluslu firmaların birlikte yer aldıkları
görülmektedir.
Son yıllarda dünya şekerli ve çikolatalı mamuller sektöründe çokuluslu şirketlerin ürün
ambalajlarını küçülterek fiyatları koruma çabaları içinde oldukları göze çarpmaktadır. 2009 yılı dünya
şekerli ve çikolatalı mamuller perakende satışları toplamının, bir önceki yıla göre % 4 oranında
artarak 160 milyar dolar olarak gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Toplam satışların değer olarak %
55’ini çikolatalı mamuller, % 31’ini şekerli mamuller, % 14’ünü ise cikletler oluşturmaktadır. 2009
yılında yaşanan ekonomik krize rağmen, özellikle Latin Amerika ve Asya Pasifik ülke pazarlarında
çikolatalı mamul ve cikletin pazar paylarını şekerli ve çikolatalı mamuller aleyhine artırdıkları
görülmektedir.
Şekerli ve çikolatalı mamullerin perakende satışları ülkelere göre büyük farklılıklar göstermektedir.
Örneğin: Batı Avrupa ülkelerinde şekerli mamul satışları toplam satışların % 26’sını oluştururken,
Çin’de bu oran % 63 olarak gerçekleşmektedir.
Sektörün dünya üretiminin ve ticaretinin büyük bir kısmı gelişmiş ülkelerce gerçekleştirilmektedir. Kişi
başına düşen milli gelirin yüksek olduğu ülkelerde çikolatalı mamullerin satışları daha fazlayken, milli
gelirin düşük olduğu ülkelerde çikolatalı mamullere göre daha ucuz olan şekerli mamullerin
tüketiminin fazla olduğu görülmektedir. Şekerli ve çikolatalı mamuller dünya ticaretinin büyük bir
kısmını gelişmiş ülkelerin kendi aralarında yaptığı ticaret oluşturmaktadır. Gelir seviyesinin yüksek
olduğu ülkelerde, kişi başına tüketilen şekerli ve çikolatalı mamuller de yüksek miktarlarda
bulunmaktadır. Dünya tüketiminde sürekli artışlar görülmekte ve bu artışların gelecek yıllarda da
devam edeceği tahmin edilmektedir. İhracat 2010 yılında 28,5 milyar dolarlık toplam dünya şekerli ve
çikolatalı mamuller ihracatının % 30’unu şekerli mamuller, % 70’ini ise çikolatalı mamuller
oluşturmuştur.
Dünya çikolatalı mamuller ihracatında önemli ülkeler arasında % 16,7’lik pay ve 3,32 milyar dolar
ihracat ile Almanya, % 11,5’lik pay ve 2,29 milyar dolar ihracat ile Belçika, % 6,77,’lik pay ve 1,32
milyar dolar ihracat ile Fransa yer almaktadır. Dünya şekerli mamuller ihracatında en önemli ülkeler
arasında yaklaşık % 9,7’lik pay ve toplam 828 milyon dolarlık ihracat ile Almanya, % 6,7’lik pay ve
570 milyon dolar ihracat ile Belçika ve % 5,9’luk pay ve 511 milyon dolarlık ihracat ile Çin ön sıralarda
yer almaktadır. Türkiye 2010 yılında gerçekleştirdiği 279 milyon dolarlık şekerli mamul ihracatıyla
dünya sıralamasında 9. olmuştur.
İthalat
Dünya ithalatı incelendiğinde, önemli ihracatçı ülkelerin pek
çoğunun aynı zamanda önemli ithalatçı ülkeler olduğu görülmektedir. 8,25 milyar dolar olan 2010 yılı
toplam dünya şekerli mamuller ithalatının % 16’sını gerçekleştiren ABD en büyük ithalatçı ülkedir.
Türkiye’den ABD’ye 2009 yılında 21,6 milyon dolarlık şekerli mamul ihraç edilmiştir. Dünya ithalatında
ABD’den sonra diğer önemli ülkeler % 7,1 ile Almanya ve % 5,9 ile İngiltere olmuştur.
Dünya toplam çikolatalı mamuller ithalatında % 9,1 ile ABD ilk sırada yer almaktadır. Bu ülkeyi % 8,6
ile Fransa ve yaklaşık % 8’lik payları ile Almanya ve İngiltere izlemektedir. Belirtilen dört ülkenin
toplam ithalatı, dünya çikolatalı mamuller ithalatının yaklaşık % 34’ünü oluşturmaktadır.