ALMANYA'YA SANAYİ ÜRÜNLERİ İHRACATI
Dünya ham çelik üretimi 2012 yılında 1,5 milyar tondan fazladır. Neredeyse %70’i oksijenli çelik üretimi ve %29’u
elektrikli çelik üretimidir. Siemens Martin ocağı üretiminin payı giderek azalmaktadır (%1). Sürekli dökümün payı
bölgesel farklılıklar olmasına karşın %95’tir. Dünya genelindeki sıcak haddelenmiş ürün üretimin neredeyse %55’i
yassı ürünler oluşturmaktadır. Dünya demir cevheri üretimi birkaç ülkede yoğunlaşmıştır. Çin, Brezilya ve Avustralya
dünya üretimine büyük oranda katkıda bulunmaktadır.
Almanya AB’deki en büyük ham çelik üreticisidir. 2012 yılı AB ham çelik üretimi 169 milyon ton olup, aynı yıl
Almanya’nın ham çelik üretimi bir önceki yıla göre yaklaşık %4 azalarak 42,7 milyon ton olarak gerçekleşmiştir.
Haddelenmiş çelik üretimi de bir önceki yıla göre %4 azalarak 39 milyon tondur. Sektörde 91 bin kişi istihdam
edilmektedir. Sektörün etkin kapasite kullanımı 2012 yılında %84’tür. 2009 yılındaki kriz dışında 1996 yılından beri ilk
kez kapasite kullanımı %85’in altına düşmüştür. Alman Çelik Federasyonu 2013 yılında üretimin çok az yükseleceğini
(43 milyon ton) ve büyük oranda sabit kalacağını öngörmektedir.
Almanya dünya ham çelik üretiminde Çin, Japonya, ABD, Hindistan, Rusya ve Güney Kore’nin ardından 7. sırada yer
almaktadır. Ayrıca sıcak haddelenmiş ürünler de 7. sırada yer almaktadır. Sanayileşmiş diğer ülkeler gibi sıcak
haddelenmiş ürün üretimin %65’ini yassı, %35’ini uzun ürünler oluşturmaktadır.
Son yıllarda küreselleşme sadece dünya çelik endüstrisinin yüzü değişmemiştir. Yerli ve yabancı şirket birleşmeleri
Almanya’da yeni kurumsal boyutlar oluşturmuştur. Böylece Thyssen ve Krupp birleşmesinden sonra yeni oluşturulan
TKS Almanya’nın en iyi firmasıdır. ArcelorMittal, Riva, Feralpi ve CSN gibi dünya çağında aktif gruplar şirket
devralmaların sonucu olarak Alman pazarında temsil edilmektedir.
Günümüzde dökme demir oksijenli çelik üretiminde (LD dönüştürücüler) ve hurda çeliği hammadde olarak kullanarak
elektrikli çelik üretimi (ışık ark fırını) esas alınarak üretim yapılmaktadır. Thomas ve Siemens-Martin (SM) yöntemleri
çelik üretimi için artık performans açısından ve istenen çelik özelliklerini sağlama bakımından rekabet gücünü
yitirmiştir ve söz konusu üretimler çevre dostu toz giderme için uygun değildir. Oksijenli çelik üretiminin geliştirilmesi
1960’lı yıllarda başlamıştır. Elektrikli çelik üretiminin payı ise 1980’li yılların ortalarından itibaren payını artırmıştır.
Alman sanayisinin rasyonelleştirilmesi çalışmaları artan verimlilik olarak ifade edilmektedir. 90’lı yılların başına kadar
teknik üretim ekipmanlarının yeniden yapılandırılması mevcut olup, dolayısıyla modern ve uygun fiyatlı üretim
tesislerinin rekabet gücüne katkıda bulunmuştur. Sürekli döküm teknolojisi 70’li yıllarda çelik üretimindeki temel
yenilik olmuştur. Şu anda ham çelik üretiminin neredeyse tamamı sürekli dökümden oluşmaktadır.
Almanya’nın haddelenmiş çelik ürünleri ithalatı; 5.489 bin metrik ton uzun ürün ve 13.547 bin metrik ton yassı ürün
olmak üzere toplam 21.386 bin metrik tondur. İhracatı ise 5.734 bin metrik ton uzun ve 12.359 bin metrik ton yassı
olmak üzere toplam 20.244 bin metrik tondur. Alman çelik endüstrinde ihracatın %75’i AB ülkelerinedir.
Kaynaklar: www.stahlhandel.com, www.stahl-online.de, www.worldsteel.org
TÜKETİCİ ELEKTRONİĞİ SEKTÖRÜ
Almanya’da yayımlanan değerlendirmelerde; dijital elektronik eğlence aletleri sektörünün global krize rağmen, diğer
sektörlerle karşılaştırıldığında daha iyi performans gösterdiği, gözlemlenmektedir. 2011 yılında toplam tüketici
elektroniği sektörü pazar hacmi 23,9 milyar avroya ulaşmıştır.
İnovasyon tüketici elektroniğinde tüm zamanlarda itici gücün anahtarı olmuştur. 3D teknolojisi Almanya’da satış
değerini artırmak için etkili olan yeni teknoloji olmuştur. Tüketicilerin yeni teknolojilere daha fazla ödeme isteği
gerek yerel üreticilerin gerekse uluslar arası üreticilerin ve perakendecilerin iyi gelir elde etmelerini sağlamaktadır.
Almanya’da 3D teknolojilerin yanında internet erişimi olan televizyonlar da satışlardan yararlanmaktadırlar.
LCD televizyonların fiyatları son yıllarda sürekli düşüş göstermektedir. Üreticiler düşüş trendine karşın birim fiyatları
artırma amacıyla yeni çözümler üretmektedir. Bu amaçla 3D teknolojisi ve internet erişimi gibi yeni eklenen
teknolojiler başarılı olmuştur. En yüksek kalitede olan televizyonların çoğunda 3D teknolojisi mevcut olup, söz
konusu televizyonların satışı 125 binden fazladır. 3D televizyonlar pazarda talep görmektedir.
Sektörde internet satışlarının payı giderek artmakta olup, bu durum perakendeciler üzerinde baskı oluşturmaktadır.
Büyük perakendeciler internet satışlarıyla mağaza satışlarını koordine ederek satışlarını artırma yolunu
izlemektedirler. Sosyal medya ve bloglar tüketici sadakati oluşturmak için izlenen en güncel yöntemlerdir. Tüketici
elektroniği satışlarında mağaza satışlarının payı azalmakla birlikte, söz konusu dağıtım kanalı iyi fiyat/ iyi kalite
oranından yararlanarak hala önemini korumaktadır.
Tüketici elektroniğinin yaygınlaşması hükümeti ve toplumu enerji verimliliğiyle yüz yüze bırakmıştır. Kyoto
Protokolu’na göre iklim değişikliği ve küresel ısınmayı önlemede hedef enerji tüketiminin optimizasyonudur. Ev içi
tüketim toplam enerji tüketiminin %40’ıdır. Tüketici elektroniği sürekli gelişmekte ve günümüzde daha etikli
televizyon ve monitörler, internette surf ve ev içi fazla sayıda elektronik aletlerin varlığı çevreyi olumsuz
etkilemektedir. Yeni teknolojilerin yanında hükümet tarafından alınan önlemlerin evlerde enerji tüketiminin
azaltılması üzerinde olumlu etkisi bulunmaktadır.
Almanya’da 2010 yılında 9 milyon adet LCD televizyon, 846 bin adet plazma ve 13 bin adet LED televizyon satışlı
gerçekleşmiştir. LED televizyonların satışlarının gelecek beş yılda LCD televizyon satışlarının önüne geçmesi
beklenmemektedir.
Aralık 2010’da yürürlüğe giren yeni etiketleme düzenlemelerine göre düşük enerji tüketim seviyesi genişletilmiş ve
yeni düşük enerjili televizyon gibi cihazların etiketlenmesi ön plana çıkmıştır. Ayrıca TV’ler için etiketleme ölçeği 2014
yılı için A+, 2017 yılında A++ ve 2020 yılında A+++ olarak belirlenmiştir. Bu durum düşük enerji tüketimi olan
televizyonların gündemden düşmeyeceğinin göstergesidir.
Tüketici elektroniği sektörü satış hacminin 2010-2015 döneminde sağlıklı bir şekilde büyümeye devam etmesi
öngörülmektedir. Fiyat satışlarda belirleyici etken olmaya devam edecektir, ancak talep doğru ürün
kombinasyonunda doğru fiyatlandırmadan etkilenecektir.
Her ne kadar 2011 yılında düşük fiyatlı HDTV satışları 3D TV satışlarını olumsuz etkilese de, 3D TV satışlarının 2015
yılında 4,1 milyon birime ulaşacağı öngörülmektedir.
Avrupa Birliği ev tekstili pazarı 4,1 milyar avro ve 708 bin tondur. Pazarın %60’ını yatak çarşafları, %29’unu banyo
ve mutfak tekstili ve geri kalanını sofra örtüleri oluşturmaktadır. AB’deki en büyük ev tekstil pazarı Almanya olup,
pazarın %22’sine sahiptir. Dekoratif ürünler (perde, dekoratif amaçlı yatak örtüleri) alt-grubunda, Almanya AB
ülkeleri arasında üçüncü, diğer ev tekstili ürünlerinde (havlu, nevresim takımları, vb.) ise ilk sıradadır.
Alman ev tekstili pazarındaki talep eğilimlerini şu şekilde özetlemek mümkündür:
• Internet satışları artmaktadır.
• Moda ürünlere talep artmaktadır. Dekorasyonla ilgili dergiler ve TV programlarından etkilenen tüketiciler, bu
kanallarda lanse edilen güncel ürünlere yönelmektedirler.
• Çevre dostu ürünler: Çevrenin korunmasıyla ilgili gelişmekte olan duyarlılık Alman ev dekorasyon tarzını giderek
artan şekilde etkilemektedir. Zevk ve rahatlık temel belirleyici faktörler olarak kalmaya devam etse de üreticiler ve
perakendeciler sürdürülebilirlik, güvenlik ve kaliteye daha fazla yatırım yapmaktadırlar. Doğal maddelerin
kullanılması yönündeki eğilim güçlenmektedir.
• Pamuk Alman pazarında önemini korumaktadır: Almanya’da en çok pamuk içerikli ürünler rağbet görmektedir.
Pamuktan imal edilen ürünlere özellikle havlular, yatak nevresim ve örtüleri ve masa örtülerine talebin artmaya
devam etmesi beklenmektedir.
• Anti-bakteriyel ev tekstili ürünlerine talep artmaktadır.
Almanya ev tekstili ithalatında AB ülkeleri arasında ilk sıradadır ve net ithalatçıdır. Yerel üretim talebi
karşılamamaktadır. Almanya’nın ev tekstili ithalatı 2011 yılında 2,81 milyar dolar olarak kaydedilmiştir. Ülkenin ev
tekstili ürünlerinde başlıca tedarikçileri: Çin (545 milyon dolar, %19), Türkiye (478 milyon dolar, %17), Pakistan (333
milyon dolar, %12), Hindistan (307 milyon dolar, %11), ve Polonya’dır (193 milyon dolar, %7).
Almanya’nın tekstil ve hazır giyim sektörü artan dünyada rekabet koşulları karşısında dönüşüm geçirmeye devam
etmekte olup, özellikle artan ithalat karşısında sektörde faaliyet gösteren firmalar Avrupa Birliği dışındaki pazarlarda
Pazar payının artırılması konusunda çalışmalara devam etmektedir. 1970 yılında toplam cironun %10’u yurt dışı
satışlardan elde edilirken, bu oran 2011 yılında %43’e çıkmış bulunmaktadır.
Dünya ticaretinde ise Almanya, tekstil ve hazır giyim ihracatında Çin Halk Cumhuriyeti ve İtalya’nın ardından üçüncü,
ithalatında ise ABD’den sonra ikinci sırada yer almaktadır. 2011 yılında Almanya’nın tekstil ihracatı önceki yıla göre
%10,2 artarak 10,2 milyar Avro’ya, çıkmış ithalat da %12,5 artarak 10,4 milyar Avro olmuştur. Hazır giyim ihracatı ise
%7 oranında artış göstererek 13,9 milyar Avro olmuş, ithalat da %12,1 artarak 27,3 milyar Avro olarak
gerçeklemiştir.
2011 yılında tekstil sektörünün üretim değeri önceki yıla göre %7,5 artarak 10,1 milyar Avro olarak gerçekleşmiştir.
Hazır giyim sektöründe ise %2,9’luk artış olmuştur.
2010 yılı ile karşılaştırıldığında, Almanya tekstil sektörü gelişmeye devam etmiş ve sektörün cirosu %7,1 artmıştır.
Tekstil sektöründe ciro 2010 yılına göre %7,8 artarken, hazır giyim sektöründe ciro aynı dönemde %6 artmıştır.
Tekstil perakende pazarının cirosu ise aynı dönemde %0,9, perakende hazır giyim sektörünün cirosu %2,6 artmıştır.
Özellikle 2011 yılında dış ticaret önemli oranda artmış, ancak perakende satışlardaki artış daha sınırlı kalmıştır.
Avrupa Birliği üyeleri en önemli ihracat pazarı olma özelliğini 2011 yılında da korumuş ve sektör ihracatının yaklaşık
%72,5’i bu ülkelere gerçekleştirilmiş, Avrupa bölgesine yapılan ihracat ise toplam ihracatın %89,4’ü olmuştur.
İthalatta ise Asya ülkeleri en önemli tedarikçi konumunda bulunmakta olup, %51,6 ile en önemli paya sahip
bulunmaktadır. AB üyelerinden yapılan ithalat 2011 yılında %29,7 olmuş, ülkemiz (%10,8) ile Bangladeş önemli
tedarikçiler arasında bulunmaktadır.
Özellikle ar-ge ve innovasyona yönelik yatırımlar sonucu Almanya, teknik tekstilleri alanında dünyada söz sahibi
ülkeler arasında yer almış ve 2011’de ihracatta %18 paya sahip olmuştur.
Almanya Batı Avrupa’nın en yüksek nüfuslu ülkesidir ve otomotiv yönünden doygunluğu yüksek bir pazardır. Binek
araç pazarı 1999’dan beri düzenli olarak büyümektedir. Almanya’da binek araç yaşının ortalama 8,3 yıl olduğu
tahmin edilmektedir. Binek araç satışlarında son yıllarda yaşanan devamlı artış, otomobil sahiplik oranları
bakımından Almanya’nın en üst sıralarda olmasını sağlamaktadır.
Almanya otomotiv endüstrisi yaklaşık 750 bin kişiyi istihdam etmekte olup, yıllık yaklaşık 290 milyar avro değerinde
otomobil satışıyla sanayi sektörünün en büyük ihracatçısı konumunda bulunmaktadır. Hali hazırda Almanya’da
yaklaşık 46,6 milyon adet binek otomobili ile 3,2 milyon kamyonun kullanılmakta olduğu tahmin edilmektedir. Batı
Avrupa’da ise Almanya kökenli otomobil üreticilerin payı %47 iken, dünyada ise bu oranın %20 civarında olduğu
düşünülmektedir.
Almanya otomotiv pazarı AB’nin en büyüğüdür ve 2000 yılından itibaren yıllık ortalama yeni araç satışları 3,3 milyon
ve ticari araç satışları 300 bindir. Ülke dünyadaki en büyük dördüncü ve Avrupa’daki en büyük araç üreticisidir. Yeni
araç kayıtları 2011 yılında bir önceki yıla göre %8,8 büyüme göstermiş ve 3,2 milyondur. Yurt içi talebin 2012 yılında
sabit kalması ve 2013-2016 döneminde orta derecede toparlanması öngörülmektedir. Yurt içi talep sektöre destek
sağlayacak olsa da Avro Bölgesi krizi sektörü olumsuz etkilemektedir.
Ülkenin doymuş otomotiv pazarı büyük ölçüde yedek parça ve periyodik eğilimle yönlenmektedir. Binek otomobil
stoğu 2011 yılında 42,9 milyon olup, 1000 kişi başına 525 araçtır. Bu sayı AB’de 1000 kişi başına düşen araç
sayısının en yüksek olduğu İtalya’ya göre (613) aşağıda olup, Fransa (500) ve İngiltere’den (488) az da olsa
yüksektir.
Alman otomobil üreticileri yurt içi üretimin 2012-2016 döneminde artması beklentisi ve lüks araçlara (özellikle
yabancı alıcılar için) olan güçlü taleple gelişmeye devam etmektedir. Alman markalı araçların yaklaşık yarısı yurt
dışında üretilmektedir.
Avro birliği ülkelerindeki krize rağmen büyümesini kesmeyen Alman ekonomisinin iyi gidişatından Alman yolcu
arabaları pazarı da olumlu etkilenmiştir. 2009 ve 2010 yılındaki dalgalanmaların ardından otomotiv piyasası daha
organik bir yapıya kavuşmuştur. Almanya pazarı 2011’de %8,8’lik artış yaşasa da 2006’da krizden önceki en yüksek
seviyesi olan 3,47 milyon birime göre %9,4 daha düşük kalmıştır. Pazar düzenli büyüme oranını yakalamış olsa da
Avro Birliği krizi ve Avrupa bankacılık sektörünün durumundan kısa ve orta vadede etkilenmesi beklenmektedir.
Yüksek seyreden petrol fiyatları ile çevreye yönelik artan kaygılar, Alman otomotiv üreticilerini farklı arayışlarına
yöneltmiştir. Özellikle elektrik ile çalışan otomobiller en çok üzerinde çalışılan konulardan birisi olup, her Alman
kökenli otomobil üreticisinin en az bir adet hibrid otomobil modeli mevcuttur.
Ayrıca düşük yakıt tüketimi sunan otomobiller de üretimde ağırlık kazanmaya başlamış ve otomobillerde kullanılan
elektronik aksamlarının geliştirilmesi konusunda da çalışmalar devam etmektedir. Yakıt tüketimini olumsuz yönde
etkileyen demir/ çelik aksamlarının daha hafif malzemeler ile gerçekleştirilmesi konusunda da araştırmalar devam
etmekte olup, bu çerçevede alüminyum ve magnezyum gibi metaller ile plastik ve elastomerik malzeme kullanımın
önümüzdeki dönem artacağı öngörülmektedir.
Alman yolcu araçları pazarı 2011’de yıllık bazda %8,8 büyüyerek iyi bir dönem geçirmiştir. Satış hacmi toplam 3
milyon birimi geçerek rekor kırmıştır. Hafif ticari araç satışları, ülke ekonomisinin canlanmasından faydalanarak 234
bin birimlik satışla yıllık bazda %18,7 büyümüştür.
2011 her açıdan Volkwagen grubu için Alman pazarında çok başarılı bir yıl olmuştur. VW markası pazardaki büyüme
oranının da üzerinde olan %11,9’luk artış oranıyla 686.770 birime ulaşarak Almanya’nın en iyi satan yolcu aracı
markası olmuştur. Bu durum, özellikle markanın en fazla satan modeli olan Golf’ün satışlarında azalma yaşanmasına
rağmen gerçekleştiği için daha da etkileyici olmaktadır. Yeni piyasaya sürülen B7 Passat, markanın 2011’deki
büyümesinin ardındaki sebep olmuştur. Satışları yıllık bazda %57,8 artarak 96.559 birime ulaşmış ve pazardaki en
iyi satan ikinci araba modeli olmuştur. Golf Plus, Tiguan ve Touran da güçlü büyüme sergileyen modellerdir. VW
markalarından olan Audi %10,5’lik artışla 250.709 birime ulaşarak en çok satan markalarda 5. sıraya yerleşmiştir.
D2 segmentinde firmanın en iyi satan modeli olan A4’ün satışları bir önceki seneden bir miktar düşük gerçekleşse de
bunun sebebinin yılsonunda aracın yeni versiyonunun piyasaya sürülmesi olduğu düşünülmektedir.
Mercedes Benz- yılbaşında Opel’in yerini alarak geçtiği ikinci sırayı yıl boyunca korumuştur. Piyasaya sürülen yeni
modellere ve 3. çeyreğin sonunda satışa sunulan C-Sınıfı yeni versiyon araçlara rağmen satışlardaki artış %1,6
oranında kalmıştır. Aralık ayında piyasaya sürülen yeni B-sınıfı arabalar Aralık ayındaki satışları artırarak %25,6’lık
büyüme sağlamıştır. Yeni modelin piyasaya sürülmesiyle B-sınıfı satışları %20 artmış ancak Aralık ayında asıl artışı
sağlayan markanın hafif ticari araç satışları olmuştur.
BMW dünyadaki en çok satan lüks araba üreticisi olmasına rağmen, Almanya pazarında Mercedes Benz’den sonra
gelmektedir. 2011’de en çok satan üçüncü marka olan BMW’nin satışları piyasadaki büyümenin bir miktar üzerinde
gerçekleşerek %9,3 artışla 257.094 birime ulaşmıştır. Yıl boyunca satış hacmi E-1 segmentindeki 5-Serisi araçların
satışlarındaki %24,9’luk artışla desteklenmiştir. 2010’un sonunda piyasaya sürülen BMW X3 ise en iyi satış
performansı gösteren arabadır.
2011’de en çok satan 4. ve 6. otomobil markaları sırasıyla Opel ve Ford’dur. Opel’in satışları yıllık bazla %9 artarak
254.065’e ulaşmıştır. Opel ise ilk 10 marka içerisinde satışları en fazla artan marka olarak %16,9’luk büyüme
oranıyla 230.939 birime ulaşmıştır. Yine de bu iki marka üst sınıf markalar tarafından pazar paylarının çalınması
tehdidi ve Hyundai, Kia ve Skoda gibi markaların rekabeti ile karşı karşıya kalmaktadır.
2011 yılı binek araç satışlarında %21,6 payıyla Volkswagen (VW) ilk sırada yer alırken, BMW (%9,4), Mercedes (%9),
Opel (General Motors, ABD) (%8), Audi (Volkswagen) (%8) ve Ford (ABD) (%6,9) önde gelmektedir.
Ticari araç satışlarında da VW %24’lük payla pazarda lider durumdadır. Almanya kamyon satışlarında %38,9’luk
pazar payı ile Mercedes-Benz birinci sıradadır.
Yeni araç satın almalarda dizel araçların payı artarak 2011 yılında %49’a yükselmiştir. Almanya’da dizel benzin
pompa fiyatı nispeten ucuz olmasına karşın, dizel araç satışları %70 civarında olan Fransa ve İspanya ile
kıyaslandığında hala düşük kalmaktadır.
2011 yılında binek araç satışlarında C-orta sınıf arabalar (küçük aile arabası) (%25), B- küçük sınıf otomobiller (%18)
ve D- sınıfı büyük arabalar (büyük aile arabası) (%15) önde gelmektedir. A- sınıfı şehir arabaları (ekonomik araç)
(%6), büyük araçlar (%5) ve lüks araçlar küçük Pazar payına sahiptir.
Araç Üretimi
Almanya dünya taşıt araçları üretiminde dördüncü ve Avrupa’daki en büyük üreticisidir. Dünya’nın en büyük otomotiv
üreticileri ve ihracatçıları arasında yer alan Volkswagen (VW), BMW ve Daimler gibi firmalar Almanya merkezlidir. Ülke
otomotiv sanayisinde önemli bir ihracatçıdır. İngiltere, Çin ve ABD binek araç satışlarında en önemli pazarlardır.
2011 yılı binek araç ihracatında Avrupa ülkeleri %60 pay almaktadır. Ancak ihracatta en önemli büyüme oranları
Hindistan, Brezilya, Rusya ve Çin (diğer Asya pazarları)’de kaydedilmiştir.
2011 yılında Alman otomotiv üreticilerinin toplam binek araç üretimi ülke içinde yaklaşık 6 milyon adet ve dünya
genelinde 7 milyon adet ile 12 milyon adettir. Ticari araç üretimi ise Almanya içinde 439 bin adet ve ülke dışında 770
bin adet olmak üzere toplam 1,2 milyon adettir.
Otomobil üretiminde ilk sırada 1,32 milyon adet ve %24 payla VW yer almaktadır. 958 bin adetlik (%17) üretimle
Mercedes-Benz ikinci ve 902 bin adetle (%16) BMW firmaları üçüncü sırada yer almaktadırlar.
Hafif ticari araç üretiminde Mercedes-Benz 161 bin adetle (%53) birinci, VW 129 bin adetle (%43) ikinci sıradadır.
Kamyon üretiminde ilk üç firma, üretim adetleri ve payları şu şekildedir: Mercedes-Benz, 120 bin adet (%59), MAN 61
bin (%30) ve Iveco 22 bin (%11).
Almanya Otomotiv Yan Sanayi Pazarı
Alman yan sanayi üreticileri son on yıllık dönemde önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Özellikle Almanya’nın
birleşmesinden sonra eskiden Doğu Almanya’da bulunan eyaletlerde otomotive yönelik yatırımların artması için
birçok teşvik yürürlüğe sokulmuştur. Ana sanayinin eski Doğu Almanya’daki yatırımlarını takip ederek ana sanayi
tesisleri yakınlarında aksam-parça fabrikaları kuran yan sanayi, aynı süreci yeni ana sanayi fabrikalarının açılmakta
olduğu Doğu Avrupa’da da devam ettirmektedir. Son birkaç yılda bu çerçevede 150’den fazla proje gerçekleştirilmiş
olup, özellikle Saksonya eyaleti BMW ve Volkswagen gibi önemli üreticilerden yatırım gerçekleştirmeyi başarmıştır.
Alman otomotiv üreticileri araçların sadece %20’sini kendileri üretilmekte olup, kalan kısımlar farklı kaynaklardan
tedarik edilmektedir. Tedarikçiler arasında da farklılıklar mevcut olup, ilk kategoride yer alan tedarikçiler ağırlıklı
olarak sistem tedariki konusunda uzmanlaşmış olup, onlar da üretmedikleri parçalar için diğer firmalardan tedarik
gerçekleştirmektedir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KONULAR:
ETİKETLER : Almanya ihracatı ,Almanya otomotiv yan sanayi ihracatı ,Almanya çelik ihracatı ,Almanya elektronik ithalatı ,
Almanya ya ev tekstili ihracatı ,Almanya hazır giyim ihracatı